GRUP HEPSİ FAN CLUP
  Hepsi Gazete Dergi Röpörtajları
 

 

1-Hepsi grubu, şarkılarıyla, danslarıyla, giyim tarzlarıyla özellikle küçük kızların gözdesi. Bu başarıyı Hepsi Bir adlı televizyon dizisi izledi. Şimdi yeni albümleri “Hepsi Şaka, 10+1″ ile müzikseverle buluşuyorlar. Albümde 10 cover ve bir yeni şarkı var. MFÖ’den Sakın Gelme, Sezen Aksu’dan Onu Alma Beni Al, Bülent Ortaçgil’den Beni Kategorize Etme, Mirkelam’dan Tavla gibi şarkıları yeniden söylediler.

Yeni şarkıları Dört Peynirli Pizza ise Kenan Doğulu’nun imzasını taşıyor. Cemre (23), Gülçin (23), Yasemin (22) ve Eren’le (24) röportaj yapmak zordu, çünkü dördü de yerinde duramıyordu, konserlerindeki gibi hiperaktiftiler.

Cover denince akla çok eski şarkılar geliyor. Neden yakın dönem parçaları seçtiniz?

Grup Hepsi Şaka

Cemre Albümdeki parçalar küçükken çok sevdiğimiz ve bağıra çağıra söylediğimiz şarkılar. Dinleyicilerimizin büyük bölümünü oluşturan çocuklar bu parçaları bilmiyor.

Eren Konserlere çocuklar yanlarında anne babalarıyla geliyor. Bu şarkıları önceden bildikleri için onlar da çok keyif alacak.

Yeni albümle müzik tarzınızda ve sizde neler değişti?

Gülçin R&B değil, pop-rock ve bol vokalli. Albüm şaka üstüne kurulu.

Cemre İki yabancı koreografla çalıştık. Danslarımız yine çok iddialı.

Yasemin Şarkıları eğlenerek söyledik.

Albümdeki tek yeni şarkı Kenan Doğulu imzalı. Hikayesi ne?

Cemre “Bize şarkı yap” diye turneden beri Kenan’ın başının etini yiyorduk. Bir gün karşılaştığımızda şarkıyı yapmıştı. Adı Dört Peynirli Pizza. Dört farklı lezzetin birleşmesi anlamında.

Sizin için çocuk korosu gibi şarkı söylüyorlar deniliyor…

Gülçin Çocuk korosu gibi şarkı söylemek zor! Bizim için iltifat yani.

Çocuklara hitap eden grup imajını değiştirmek istediğiniz oluyor mu?

Cemre Hiç öyle bir derdimiz yok. Bizi kendi yaşıtlarımız ve bizden büyükler de dinliyor. Çocuklar sadece çok önemli bir kitle.

Yasemin Yaşıtlarımız arasından bunları mı dinleyeceğiz diyen snob tipler var. Onların da bizi dinlemediklerine inanmıyorum.

Müziğinizden çok sahne şovunuzda iddialısınız. Sizce de öyle mi?

Cemre Albümümüzle de iddialıyız ama sahnede Türkiye’de yapılmayan şeyler yapıyoruz. Sallanmıyoruz dans ediyoruz.

Konserlerinizde playback yaptığınız için eleştiriliyorsunuz…

Cemre Bu iddia çok cahilce. Dünya starları da konserlerin yüzde 90’ında playback yapıyor. Çünkü sahnede gerçekten şov yapıyoruz. Ayrıca tamamen playback de yapmıyoruz.

EVLENİRSEK AYRILACAK MIYIZ DİYE HÜNGÜR ŞAKIR AĞLADIK

Şarkı sözlerinizde erkeklere karşı bir tavır var. Özel hayatınızda erkeklerle aranız nasıl?

Eren Normalde de erkeklere karşı hep baskın taraf oluruz. Bizde kadın gücü var. Menajerimiz, klip yönetmenimiz, dizi yönetmenimiz hepsi kadın.

Dışarıdan bakıldığında soğuk bir duruşunuz var…

Gülçin Demek ondan yaklaşmıyorlar. Ben de neden yalnızım diyorum…

İçinizden birine çıkma teklif edecek çocuk, diğerlerinin de onayını almalı mı?

Cemre Tabii. Aramızdan birine yaklaşan olduğunda diğerleri inanılmaz koruyucu oluyor. Biz çocuğu iliğinden kemiğine kadar ameliyat ediyoruz. Bir nevi görücü usulü.

Eren Aramıza girmek isteyen erkek veya kız çekiniyor. Mesela biriyle tanışıyoruz, Gülçin bu sana göre değil dediğinde hemen beynime yazıyorum.

Her fırsatta iyi anlaştığınızı söylüyorsunuz. Hiç mi tartışmıyorsunuz?

Eren Dört kızın mükemmel anlaşması diye bir şey olamaz. Aramızda tartışmalar çıkıyor ama bunlar bizi besliyor. Kimin kimle iyi geçindiği dönemsel olarak değişiyor. Herkesin kızsal durumlarından dolayı sinirli olduğu zamanlar oluyor. Mesela Yasemin’in o dönemi biraz uzun sürüyor.

Bir gün belki evleneceksiniz. O zaman ayrılık zorunlu olmayacak mı?

Cemre Kızların üçü de evlenmeyi düşünmüyor. Ozan Doğulu’nun düğününde, evlenirsek ayrılacak mıyız diye hüngür şakır ağladık. Ama bir gün ben evlensem bile ayrılmayız, ben evlenmeyeni iç güveysi alırım…

Oyunculuğunuzu yapmacık bulanlar var. Ne diyorsunuz?

Cemre Biz oyuncu değiliz zaten. Dizideki ismim de kendi ismim gibi Cemre. Yani benden başka bir karakteri canlandırıp inanılmaz oyunculuk sergilemem istenmedi. 50. bölümü çekiyoruz, bu da eleştirelere bir cevap.

KENAN DOĞULU İLE ARAMDA BİR ŞEY OLMADI

Cemre: Kenan Doğulu ile ilgili sorulara çok bozuluyorum. Sahnede birbirimize yaklaşıp şarkı söyledik diye aynı gün yedi gazeteye manşet olduk. Oysa Kenan hepimize arkadaş gibi davranıyor. Onun ekibi ve bizim ekibimiz gayet eğlenceli kalabalık bir aile olduk. Kimyamız da çok uyuştu.

BİR ERKEKTE NE ARIYORLAR?

Gülçin Geniş omuzlu erkekleri seviyorum. Erkek gibi erkek olmalı. Ben de kendimi onun yanında kadın gibi hissetmeliyim.

Eren Yakışıklı, anlayışlı ve olgun olsun. Ama olgun erkek bulamıyoruz.

Yasemin Çok balon erkek var. Kendilerini bir şey sanıyorlar.

Cemre Fiziğin önemli olmadığını anladım. Benim için zeka önemli



2-

Bu kızların HEPSİ birbirinden deli-1
Gülçin, Cemre, Eren ve Yasemin… Şarkıları ile Türk müziğine yeni bir soluk getiren Hepsi kızları, şimdi notalarla birlikte beyaz perdeye göz kırpıyor. Hayalleri sınırların ötesinde olan grup üyeleri, başarılarını çılgınlıklarına bağlıyor. Hepsi birden ‘Biraz deliyiz. Aramızda normal bir tanemiz’ yok diyor.

 

 

 

HEPSİ grubu kızları Cemre, Eren, Yasemin ve Gülçin’in başrollerini paylaştıkları “Hepsi1″ dizisi iki haftadır atv ekranlarında izleyicisiyle buluşuyor. Reyting rekortmeni diziyle oyunculukta da iddialı olduklarını gösteren Hepsi kızları ‘rol kesmeye’ git gide alışıyor. Ancak onlar şimdi enerjilerinin bir kısmını üçüncü albümleri için ayıracak. Grubun kızlarıyla, oyunculuk, yeni çıkacak albümleri, özel yaşantıları ve onların hiç bilmediğiniz özellikleri üzerine konuştuk…
* Oyunculuk nasıl gidiyor?
Yasemin: Güzel geçiyor. Bu aralar havalar soğuk ve çekimler dışarıda olduğundan zor oluyor. Ama genelde çok güzel geçiyor.
Eren: Çok eğleniyoruz. Ama artık yün fanilalarla çekime gidiyoruz.
* Oyunculuğa alışabildiniz mi?
Gülçin: Oyunculukla ilgili olarak herhangi bir deneyimimiz yok. İlk başlarda oyuncu koçumuz vardı. Ondan aldığımız derslerle bu açığımızı kapatmaya çalıştık. Gün geçtikçe daha iyi oluyoruz. Birçok insan bizim oyunculuğumuz için doğal yorumunu yapıyor.
ÜNLÜLERDEN ÖVGÜLER…
Cemre: İyi oyuncu dediğimiz kişilerden çok iyi tepkiler aldığımızı söyleyeyim. Onlardan ‘Bu işi kotardınız’ tarzında güzel telefonlar aldık.
Eren: İlk başladığımız günle şu anki halimiz arasında çok fark var. Ama bu durumumuza gelmemizde birçok insan yardımcı oldu. Yönetmenimiz Kartal’ın çok yardımları oluyor.
Yasemin: Karşımızdakinden rol almayı öğrendik. Biz de kendi yorumlarımızı katıyoruz.
* Diziyi izledikten sonra birbirinizi eleştirdiğiniz anlar oluyordur… Ekranda izlediğinizde hanginizin oyunculuğa yeteneği fazla? Cemre: Ben karar veremiyorum.
Gülçin: İzlediğimiz zaman burada çok güzel oynamışlar diyebiliyorum.
Eren: Teknik olarak bilmiyoruz. Ama izleyici olarak baktığımda hepimizin gerçekten o an iyi oynadığını ve o duyguyu verdiğini söyleyebilirim.
İŞİN SIRRI TECRÜBE
* Dizide 26 bölümü geride bıraktınız. Oyunculuk anlamında neler değişti?
Cemre: Önceden sahneye giriyorduk ve oynamaya çalışıyorduk. Şimdi sahnedeki durumu yaşamaya çalışıyoruz. Bu da bizde çok fazla şey değiştirdi. Bir de zamanla tecrübe kazanmaya başlıyorsunuz. Arkadan sufle söylenirken hem onu duyup hem konuşmayı beceriyorsunuz. Zaman her konuda olduğu gibi bu konu da da çok yardımcı oldu.
Yasemin: Git gide kameraya ve ışığa alışıyorsunuz.
Cemre: Şimdiye kadar sadece klipte oynamıştık. Tek obje bizdik. Işık da kamera da sadece bize göreydi. Şimdi birçok şeye aynı anda dikkat ediyoruz.
Eren: Ekibimizle çok güzel anlaşıyoruz. Annemden çok onları görüyorum.
Cemre: Onlar da zaten bizim deli olduğumuza karar verdiler. ‘Dördünüz arasında normal bir taneniz yok’ diyorlar.
Yasemin: İlk başta yönetmenimiz bile yadırgıyordu bizi artık o bile alıştı. Cemre: 12 senedir beraberiz. Tartıştığımızda bütün ekip diken üstündeydi. ‘Kavga ediyorlar’ diye bakıyorlardı.
Yasemin: Tartıştığımız anlarda ‘Şimdi biri seti terk edip gidecek’ gözüyle bakıyorlardı.
Cemre: Biz bir konuda tartışırız. Ama beş dakika sonra barışırız.
Eren: En başlarda tartışmanın sonunda ‘Acaba bir şey olur mu?’ diye bakarlarken şimdi biz tartışırken kimse bizimle ilgilenmiyor.
* Herhalde diziye başladığınızda en büyük avantajınız dördünüzün birden aynı dizide yer almasıydı değil mi?
Cemre: Zaten ayrı bir iş yapmıyoruz.
Eren: Yapmış olsaydık Hepsi Grubu olmadan önce olurdu.
Gülçin: Herhalde o yapan ben olmazdım. Beni ikna etmek için uğraştılar açıkcası.
Eren: Gülçin aramızda oyunculuğa en uzak olandı.
Cemre: Yasemin ve Eren yakındı.
Eren: Yasemin’le çok keyif alıyoruz. ‘Bir daha yapar mısınız deseler?’, Gülçin’e sorsanız belki yapmaz. Biz çok istiyoruz.
Gülçin: Seviyorum, eğleniyorum. Ama o kamera önünde çok vakit kaybediyorum gibi geliyor. Hayatta yapacak çok daha fazla şey varmış gibi geliyor. Sette aynı şeyi 8 kere yapıyorum. Bir süre sonra bu bana zor geliyor. Bir “Evet” diyeceğim bunun 10 tane açısı var.
Eren: Ama aslında çok seviyor.
Cemre: Biz yaptığımız işi seviyoruz. Eğer sevmesek yapmayız zaten.
* Tartışmalarınız olduğundan bahsettiniz…
Cemre: Abuk sabuk şeyler.
Eren: Aklınıza bile gelmeyecek o kadar saçma şeyler ki…
Cemre: ‘Sen çok çikolata yedin’ diyor birimiz, diğerimiz de ‘Sana ne’ diye çıkışıyor. Eren kafama çikolata attı mesela.
Gülçin: Cemre, Eren’e “Cok şişmanladığı için çikolata yemeyeceksin” dedi. Eren de ‘Yiyeceğim yiyeceğim’ diye tutturdu. “Yemiyorum o çikolatayı” diyerek Cemre’ye attı. Güldük.
BEYAZ PERDEDEN TEKLİF
* Sinema eklifi aldınız mı?
Cemre: Evet aldık.
Yasemin: Bu arada daha önce Kısık Ateşte 15 dakika filminde 3 dakika falan vardık. Küçük bir rolde
Cemre: Sinema ve reklam filmleri geliyor. Dört tane genç kız, dört tane farklı tip. Görsel şeyler yaratan insanların aklına bizimle ilgili çok fazla şey geliyor. Çünkü genciz ve dört tane farklı tipte kızız. Onun için sinemadan da reklamlardan da çok fazla teklif alıyoruz. Ama biz ince eleyip sık dokuyoruz.
* Peki şu anda var mı?
Cemre: Evet şu anda bir iki proje var. Hatta büyük projeler. Ama henüz evet demedik.
* Direkt sizin üzerinize kurulmuş projeler mi?
Cemre: Bizim üzerimize kurulmuş olan da olmayan da var.
Eren: Olma ihtimali olan şeyleri varmış diye konuşmadığımız için şimdilik bu kadar yeter. Kesinleşmeden konuşmak istemiyoruz.
* Hepsi 1′de oynadığınız karakterler size benziyor. Peki farklı projelerde nasıl rollerde olmak istersiniz?
Cemre: Geçen gün ben bunu düşündüm. Makyajsız, güzel gözükmesi gerekmeyen, sadece iyi oynaması gereken biri. Hırçın bir tip olabilir. Kötü bir tip olabilir. Ama cigs bir kızı oynamak istemem. Zor bir rol olsun isterim. ‘Ne yapacağım ben şimdi?’ diyebileceğim bir rol olsun isterim.
Gülçin ve Yasemin siz nasıl bir rolde oynamak isterdiniz?
Gülçin: Bu konuda ben Jennifer Lopez’i çok takdir ediyorum. Çünkü kendini öne çıkaran şeylerde oynuyor. Ya dans ediyor ya dövüşüyor. Görsel anlamda da kendini çok iyi kullanıyor. Şarkı söyleyebileceğim ya da dans edebileceğim bir film olabilir. Müzikal bir filmde oynayabilirim. Ayrıca tatlı bir kızı oynamayı isterim.
Cemre: Beklenilmeyen bir şeyi oynamayı isterim.
Yasemin: Kötüyü oynamak istiyorum. Kötü düşünemediğim için o benim için zor bir rol. Bir katil de kötü bir polis de olabilir.
Bu kızların HEPSİ birbirinden deli-2
Fatih Akın’ın yazıp yönettiği, Nurgül Yeşilçay’ın da enfes oyunculuğu ile dikkat çektiği Yaşamın Kıyısında filmi, Hepsi grubunun gözdesi….
* Grup üyeleri Sezen Aksu ile düet yaparak en büyük hayallerini ger- çekleştirdiklerini söylüyor.
* Dizideki rol arkadaşları ile çok anlaşan Hepsi grubu, ‘Onlardan çok şey öğreniyoruz’ diye konuşuyor
* Albüm çalışmalarına girdiğinizden bahsettiniz?
Cemre: Parça seçmeye başladık.
Eren: Daha kayıtlara başlamadık. Aralık sonu gibi herhalde başlayacağız.
* Nasıl bir albüm olacak?
Cemre: Onu söyleyemeyiz. Şu anda biz de bilmiyoruz.
Eren: Farklı bir albüm olacak.
Cemre: Yine R&B soundları olacak. Bunun dışında şimdilik hiçbir şey söyleyemiyoruz.
Gülçin: Şu anda şarkı seçim aşamasında olduğumuzdan, her an her şey değişebilir. O yüzden biz ne söylesek yalan olur. Dinleyiciyi de bizi de süprizler bekliyor.
Yasemin: Farklı bir şey yapacağımız için şu an biz de ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Eren: Albümümüzü oldu bittiye getirmek istemiyoruz.
* Belli bir kariyer planı çizmissinizdir. 5 yıl sonrasında Hepsi’ye nerede görmeyi planlıyorsunuz?
Cemre: Biz bu konuda geçen yıl düet yapmaktan bahsediyorduk. Yapabileceğimiz en iyi isimle, Sezen Aksu’yla beraber yaparak yaptık. Başka bir iki isim daha var. Onlarla da işler gayet yolunda. Peki ‘Ondan sonra ne yapacağız?’ diye düşünüyoruz. Zaten bizim en çok istediğimiz şeylerden biri içecek kutularının üstünde kendimizi görmekti. Onlar sadece dünya markalarıyla çalışıyordu. Biz o içecek kutularının üstüne resmimizi bastırdık ve Sezen Aksu’yla beraber şarkı söyledik. Daha büyük bir şey olamaz zaten. Türkiye’de senerlerdir var olan insanlara bakın, hangisi bunları istemez. Hepsi ister. Biz bunları yaptık. Bundan sonra ne yapacağız. En son 5 yıl sonrasını düşünmeme kararı almıştık.
Yasemin: Düşünmüyoruz. Çünkü hakikaten işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Ya da galiba eve kapanmalıyız.
Eren: O konu hakkında gerçekten ben bir şey düşünemiyorum.
* Türkiye’de gelebileceğiniz maksimum seviyeye vardınız neredeyse. Peki yurt dışıyla ilgili çalışmalar var mı?
Cemre: Maksimum seviyeye gelmemize daha vakit var.
Eren: Maksimum falan değil.
MİLLET SPONSOR BULAMIYOR
* Sonuç olarak marka oldunuz…
Cemre: Düşünsenize bu kadar kötü durumda bir müzik piyasası var. Herkes kan ağlıyor. Kim “İyi durumdayım” dese de herkes satışlarda sürünüyor. Bizim albümüz satıyor ve biz albümüze sponsor buluyoruz. Biz inanamadık. Allah bozmasın millet bir sponsor ararken biz her şeyimize sponsor bulabiliyoruz.
Eren: İkinci albümümüz çıkalı iki yıla yakın bir süre oldu ama hala albümümüz satıyor. Buna gerçekten hala inanamıyorum.
Yasemin: Dünya da 1-2 milyon sattığı zaman altın plaklar falan veriliyor.
Cemre: Dünya da bile albüm satışları yerlerde…
* Yurtdışı çalışmaları var mı?
Cemre: Bu konuda şimdilik kesinleşen bir şey yok. Bir İngilizce şarkı yaptık. O şarkı bayağı ses getirmişti. Vokallerini bile tam okumadan yaptığımız deneme şarkımızla da Avrupa’da listelere girdik. MTV’de birkaç hafta birinci falan olduğunu duyduk.
Yasemin: Kanada’dan ve Hollanda’dan radyolar aradı canlı yayınlara bağlandık. Biz sadece şarkımızı yaptık ve gönderdik.
Eren: Kanada’da en iyi klip olarak yayınlandı. Kanada’da ilk 5 de yer aldı.
Cemre: Biz şarkınını üstüne oynamadık. İnsanlara ‘Bakın biz İngilizce şarkı yaptık’ demedik. Biz şarkıyı yaptık, klibi çektik gönderdik. Kendi kendine bir şeyler gelişti.
Yasemin: Bir denemeydi.
* Bu yaptığınız denemenin üstüne niye gitmediniz?
Cemre: Çünkü her şeyi sindire sindire yapmak gerekiyor.
Eren: Yurtdışı için bence hazır değildik o zaman.
Yasemin: Yaşımız daha çok genç. Bazı şeyleri yeni yeni öğreniyoruz. Yaptığımızda nasıl oluyor diye denedik. Güzel oluyormuş. Bir dahaki defa daha güzelini yapıp göndeririz.
PİŞMANLIKLARI ASLA YOK
* Yeni çıkacak albümünüzde İngilizce şarkı da olacak mı?
Yasemin: Şimdilik yok.
Gülçin: Bu konuşmadan sonra ben bu fikri konuşmak ve tartışmak istiyorum.
Cemre: Belki single yaparız. Bütün her şey böyle konuşurken gelişiyor zaten. Henüz belli değil hiçbir şey.
* Ne zaman belli olacak peki?
Cemre: Geçen albümde Gülçin’in trafik kazası geçirmesinden dolayı her şeyi koştura koştura yaptık. Özellikle bu albümü çok sindirerek yapacağız.
* Grup olarak geriye dönüp baktığınızda yaptığınız hatalar ya da pişmanlıklarınız var mı?
Eren: Grup olarak hiç yok.
Cemre: İşte biz bu yüzden Eren’e Polyanna diyoruz.
Eren: Kendi hayatımla ilgili de pişman olduğum bir şey yok.
Gülçin: Eren kötülükleri görmeden bunu diyor. Bir olayın iyi yanları da var kötü yanları da var diye değerlendirilir. Ama Eren sadece iyi yanlarını görür.
‘BİZ ÇOK ŞANSLIYIZ’
Kötülüklerden bahsettiniz… Peki çıkış aşamanızda kötü bir şeyler mi oldu?
Eren: Biz grup olarak gerçekten çok şanslıyız. Kötülük falan da gelmedi başımıza. En temiz yoldan en iyi insanlarla çalıştık. Biz çok steril gittik. Bir çok şeyin dışında tuttular bizi.
Cemre: Biz hep bir numaralarla çalıştık.
‘BIKTIM USANDIM’
* Ama bir dönem magazinin tam göbeğinin içerisine grup olarak girdiniz. Özellikle Cemre’nin adı Kenan Doğulu ve dizideki bir rol arkadaşınızla aşk dedikodularına karıştı.
Cemre: Artık bu konulardan nefret ediyorum.
Eren: Biz magazinden çok uzak bir grubuz.
Cemre: Ben zaten en son diyeceğimi söyledim. ‘Daha nereye kadar gidecek bu dedikodular?’ diye. 10 senelik arkadaşımla dans dersinden çıktık, onun arabası olmadığı için yolda bir yerde bırakacaktım. Sonra waffle yiyelim dedik. Kameraları görmemle geri döndüm. 10 yıllık arkadaşımla beni sevgili olarak yazdılar. Bunlar bana zarar veriyor ve bundan nefret ediyorum.
Eren: Magazinsel haber değeri olan bir grup da değiliz zaten.
Cemre: Ne yapıyoruz ki biz? Artık evde oturuyoruz, dışarı çıkmıyoruz. Magazin olaylarından beri setten direkt eve gitmeye başladım. Artık kızlar trip atmaya başladı. Hadi dışarıdaki adamı sevgilim diye yazdılar. Kenan Doğulu’yla sahnedeydik.
Gülçin: Kenan Doğulu’yla sahnedeyiz. Düet yaparken çekilen görüntülerde bizi atıyorlar. Cemre ile Kenan’ı yan yana koyuyorlar, sanki orada bir aşk yaşanıyor. Ne kadar iğrenç bir olay bu. Neden yaptığımız işi koymuyorlar oraya. Gerçekten buna çok sinirleniyorum.
HEPSİNİN TAKINTILARI VAR
* Neden Cemre’yle ilgili bu haberler çıkıyor?
Cemre: Biz de onu anlamıyoruz zaten. Ben zaten magazinci arkadaşlara ‘Nereye kadar gidecek?’ dedim. Galiba onların hayal güçlerinin gittiği yere kadar gidecek. Adamı görmüyorum. Zaten kendisi burada yaşamıyor. Bundan dolayı artık evde takılıyorum.
* Grup olarak takıntılarınız var mı?
Cemre: Disiplin… Disiplinsizlere hammül edemiyoruz.
Eren: Üstümüze düşen görevi sonuna kadar en iyi şekilde yapıyorsak bizim yanımızda çalışanlardan da aynı titizliği bekliyoruz. Bu bizim için çok önemli.
* Şu anda hayatınızda birileri var mı?
Yasemin: Bu soruyu geçiştirsek. Olanı da var, olmayanı da.
* Başka özelliğiniz var mı?
Cemre: Titiz…
Eren: Abartılmış bir titizlik.
Cemre: Temizlik malzemesi falan konusunda acayip titizim.
* Bizim bilmediğimiz başka özelliğin var mı?
Gülçin: Diğer kızlara oranla biraz daha sipirütüel şeylere ilgi duyan biriyim. Yoga ve meditasyon gibi şeyler.
Yasemin: Onlar bize göre çok entel şeyler. Özellikle Cemre’yle ikimize göre.
 

3-
 Hepsi kızlarıyla keyifli bir Pazar sohbeti...

Üçüncü albümleri “Hepsi Şaka”yı tamamlayan Hepsi kızları, Kelebek'e şaşırtıcı bir itirafta bulundu: "Özel hayatımız yok. Bizim düzenimize ayak uyduracak bir erkekle karşılaşamadık daha! Olan da zaten durmuyor, gidiyor."

Hepsi kızları, sevenlerinin karşısına üçüncü albümleri "Hepsi Şaka" ile çıkmaya hazırlanıyor. MFÖ’nün "Sakın Gelme", Sezen Aksu’nun "Onu Alma Beni Al", Bülent Ortaçgil’in "Beni Kategorize Etme", Mirkelam’ın "Tavla" gibi şarkılarını yeniden yorumlayan Hepsi kızlarına bir de Kenan Doğulu’dan "Dört Peynirli Pizza" şarkısı gelmiş. Rakiplerinin olmadığını söyleyen grup üyeleri, kendilerine işlerinden dolayı dayanabilecek erkek olmadığını söylüyorlar.

n Kaçıncı albüm olacak bu?

- Eren: Tam iki senede hazırlandık ve üçüncü albümümüzle döndük.

n Bu albümün, öncekilerden farkı var mı?

- Eren: Çok farkı var. Öncekiler "Hepsi 1" ve "Hepsi 2"ydi. Bunun adı bile farklı: "Şaka"! Şarkı sözlerinden dolayı bu adı verdik.

n Çok neşeli müzikler mi, yoksa komik sözler mi var? Neden "Şaka"?

- Yasemin: Şarkı sözleri, şakayla karışık bazı şeyleri ima ediyor. Biz de gayet teatral ve komik bir biçimde okuduk parçaları.

- Eren: Önceki albümlerde R&B tarzını kullanıyorduk. Bu albümü pop ağırlıklı yaptık. Biraz da elektronik müzik var. Bu arada daha da olgunlaştık tabii. Hepimiz çok geliştik. Bunun müziğimize de etkisi var.

- Gülçin: Cover parçalar kullandık. Sadece bir tane yeni parçamız var.

n Cover parçaların başarısı garanti midir? Neden yeni parçalar değil de, önceden söylenmiş parçalar?

- Eren: Bu parçalar bizim yıllardır, hep aklımızda olan ve en sevdiğimiz parçalardı.

- Cemre: Aslında biz bu albümü bir ara albüm olarak düşündük. "İki buçukuncu albümümüz" diyebiliriz!

- Eren: Parçaları oldukça değiştirdik. Eski hallerine benzemiyorlar artık. Bir de bu şarkılar çocukluğumuzun parçaları. Bu parçaların en güzel halleri zamanında yapılmış zaten. Biz sadece yorumumuzu kattık. Seçtiğimiz parçalar dönemlerinin en sevilen şarkıları. "Biz ilk söyleyen şarkıcılardan daha iyiyiz" gibi bir şeyle de çıkmıyoruz ortaya. Bir iddia için yapmadık bu albümü.

- Cemre: Evet bir iddia için yapmadık. Ama albüm çalışmaları bittiği zaman isimlere baktım, albümün kapağına baktım. "Şaka maka derken, güzel bir şey yapmışız biz" diye düşünmeden de edemedim.

n Her şey ne kadar şaka da olsa, cover yaptığınız için eleştiri oklarıyla karşı karşıya kalacağınızı biliyorsunuz değil mi?

- Cemre: Dilin kemiği yok. Eleştirmek istedikten sonra her şeyi eleştirebilirsiniz. Bir konu hakkında bilgi sahibi olan ya da olmayan herkes zaten konuşuyor. Biz şuna dikkat ediyoruz: Kimin eleştirisinden bize yararlı bir şey çıkar, kim sadece laf olsun diye konuşmuş... Kimi dikkate alıp, almayacağımıza karar verecek kadar kafamız çalışıyor!

n "Hepsi 1" adındaki dizi filminiz devam ediyor. "Bundan böyle şarkıcılığın yanı sıra oyunculuk da yaparım" duygusu geldi mi üstünüze?

- Gülçin: Pek bilmediğimiz bir şeydi oyunculuk. Ama her bölümde daha da çok ısınıp, alışıyoruz.

- Yasemin: Gülçin’in dediği gibi zamanla alıştık oyunculuğa. Hiç kolay olmadı baştan.

- Cemre: Üstelik "Oyunculuk yapıyoruz" diyecek kadar oyunculuk yapmıyoruz.

- Gülçin: Oyunculuk bizim için yan iş. Şarkı söylüyoruz, dans ediyoruz... "Hepsi bir bütün" diye düşünüyoruz. Mesela müzikal yapmayı çok istiyoruz. Ama sadece oyunculuk yapmak gibi bir niyetimiz yok.

İŞ ARKADAŞI GİBİ DEĞİLİZ

n Hepiniz çocukluktan beri arkadaşsınız. En iyi arkadaşların aynı zamanda iş arkadaşı olması nasıl bir duyguymuş?

- Yasemin: Ben onları iş arkadaşım olarak görmüyorum. Yaptığımızı da iş olarak görmüyorum.

- Eren: Biz iş arkadaşı olamayız ki! Öyle bir ruh haline girmedik hiçbir zaman. Evet bir iş yapıyoruz, para da kazanıyoruz. Ama "iş arkadaşı" gibi bir kalıbın içine giremedik.

- Cemre: İlk defa bize böyle bir soru soruluyor. Siz sormasanız, böyle bir şey aklımıza bile gelmezdi!

n Sonuçta birtakım sözleşmeler imzalayıp, konserlere çıkıyorsunuz. Konser günü hastalanabilirsiniz, canınız istemeyebilir. Ama o konsere çıkmak zorundasınız. O zaman yapılan şey, zevk olmaktan çıkmaz mı?

- Cemre: Konservatuvarda senelerce klasik bale yaptık. Orada neredeyse askeri eğitimle yetiştirildik! Grubumuzun adını Hepsi değil de "Disiplin" koysak daha uygun olurmuş!

- Yasemin: Okuldaki öğretmenimiz Rus’tu. O yetiştirdi bizi. Herhangi bir durumda kendi kendine; "Yapacaksın" diyorsun ve yapıyorsun.

n Gruba dışarıdan taze kan katılacak olsa tepkiniz ne olur?

- Eren: Tabii ki biz 4 kişiyiz. Dışarıdan biri girmek istese onun önce insani değerlerine bakarız. Bize yakışacak biriyse ona yabancılık çektirtmeyiz.

- Cemre: Ne gerek var! Ben istemem başka birini.

n Özel hayatlarınıza zaman ayırabiliyor musunuz?

- Gülçin: Özel hayatımız yok zaten. Özel hayat olarak duş aldığım ve çantamı hazırladığım zamanları söyleyebilirim.

- Yasemin: Set 22.00’de bitiyor. Sonraki iki saat bizim için özel hayat oluyor.

- Cemre: Geçen akşam Yasemin’le Ortaköy’e gittik. Biraz dolaşalım istedik. Bizim yıllardır hem saçımızla, hem makyajımızla ilgilenen Ahmet Yıldırım tesadüfen taksiden indi. "Sizin bu saatte dışarıda ne işiniz var? Şimdi annelerinizi arıyorum" diye söylendi. Yoldayken aradı, gidip gitmediğimizi öğrenmek için bir daha aradı. 23 yaşına geldik. Saat 22.30 ve Ortaköy’de yürüyüş yapıyoruz. Olay bu yani! Eskiden ünlülerin röportajlarını okurdum. "Özel hayatım yok. Sadece çalışıyorum" derlerdi. Ben de bu cümleyi her duyduğumda "Hadi oradan" derdim. Aaa! Bir baktım; gerçekmiş!

n Biriniz aşık olsa düzen bozulacak mı?

- Eren: Bizim düzenimize ayak uyduracak bir erkekle karşılaşamadık daha!

- Yasemin: Olan da zaten durmuyor, gidiyor!

- Cemre: "Ne yani benimle buluşmak için ajandana mı bakacaksın" şeklinde diyaloglardan sonra özel hayat kalmıyor!

- Eren: İşimiz bizim için o kadar önemli ki; "Sevgilimizi çağıralım da bari işte görüşelim" de demiyoruz.

n Peki istikrarlı sürdürebilen oldu mu hiç ilişkisini?

- Eren: 4 yıl sürdürdüm. Ama sonra o da bitti.

- Gülçin: Ben avantajlıydım. Hepsi grubu oluşmadan önce başlamıştı bizim ilişkimiz. O yüzden ancak iki buçuk yıl dayanabildi bana! "Sen istediğinde mi buluşacağız" ya da "Hep sana mı uyacağım" diye yakınıyorlar. Erkekler bu durumu kaldıramıyor.

- Cemre: "Ne demek senin işin var! Benim de işim var o zaman" şeklinde söyleniyorlar.

Keşke rakiplerimiz olsa

n Müzik dünyasında tek olmak nasıl bir duygu?

- Gülçin: Tek olmanın avantajları var. Bunu önceden de hissediyorduk ve bunun getirdiği bir rahatlık vardı. Zamanla daha da rahatladık galiba! Keşke bizim de yarışabileceğimiz birileri olsa.

n İnsanı tembelleştirir mi bir zaman sonra bu durum?

- Gülçin: Evet.

- Cemre: Bizim yarışımız sadece kendimizle. Buradaki dört kız da gerçekten hırslı kızlar. Canımızı dişimize takıp çalışıyoruz. Bir yandan dans dersleri, diğer taraftan şan dersleri... Birileri çıksa da biz de gaza gelsek!

- Eren: Biz her albümde farklı şeyler deniyoruz. Rakibimiz yok diye aynı şeyleri tekrarlamıyoruz. Çok daha iyisini yapmanın derdindeyiz.

- Cemre: Bizim yaptığımızı yapabilecek biri çıksa tabii ki biz daha da iyisini yapmaya çalışırız.


4- Müzik ve konserlerin yanı sıra Hepsi 1 isimli dizide de rol alan Hepsi 1 grubu, çok yorgun olduklarını ancak oyunculuğun kendilerine çok şeyler kattığını söylediler.

CNNTÜRK’te Kürşat Başar’ın sunduğu ’Yaz Sohbetleri’ programına konuk olan Hepsi 1 grubunun üyeleri müzik ve dizi çalışmalarının kendilerini çok yorduğunu söyledi.

Cemre Kemer, Eren Bakıcı, Yasemin Yürük ve Gülçin Ergül’den oluşan grup üyeleri 1,5 yıldır hem müzik çalışmalarını hem konserlerini sürdürüyor hem de Hepsi 1 isimli dizide rol alıyordu.

Dizi oyunculuğunun kendileri için farklı bir deneyim olduğunu söyleyen Eren Bakıcı, "Çok yorulduk. 1,5 sene boyunca gerçekten başka hiçbir hayat kalmadı. Ama çok fazla kattığı şey oldu. Özellikle son albümümüzde kayıtlar aşamasındaki okumalarımızda çok güzel bir tiyatrallik kattı bize. Dublaj öğrendik, sesimizi bazen nasıl kullanabileceğimizi öğrendik" diye konuştu.

Cemre Kemer ise yoğun iş temposuna alıştıklarını vurgulayarak, "Biz üçünü bir arada götürmeyi öğrendiğimiz için şu anda ne yapsak daha hafif geliyor ve daha rahat sırtlıyoruz" dedi.

Konservatuarda balenin vermiş olduğu disiplinin çalışma hayatında kendilerini olumlu etkilediğini belirten Cemre Kemer, zorlanmaya alışık olduklarını ifade etti.

Grup üyeleri kendilerine film projeleri geldiğini ve iyi bir senaryo olursa oynayabileceklerini sözlerine eklediler.

Televizyon Gazetesi

5-

 

Mesaj: #1

Eurovision Hepsi'ye emanet

 

 


 

 

TRT, 2009 Eurovision Şarkı Yarışması için Hepsi grubuna teklif götürdü. Cemre, Eren, Yasemin ve Gülçin isimli 4 genç kızdan oluşan grubun, yaratıcı sahne şovları nedeniyle tercih edildiği öğrenildi.


Takvim Gazetesi'nde yer alan habere göre TRT, Mor ve Ötesi'nin 7'nci olduğu 53. Eurovision Şarkı Yarışması'nın ardından hız kesmeden Hepsi Grubu'yla görüştü.

53. Eurovision Şarkı Yarışması'nda 7. olan Mor ve Ötesi'nin ardından, TRT'nin bu kez de önümüzdeki yıl için Hepsi Grubu'na teklif götürdüğü konuşuluyor. Yarışmayı dikkatli bir şekilde inceleyen TRT yönetiminin, yalnızca grup ve şarkının değil görsel şovun da önemli olduğunu tespit ederek Hepsi Grubu'nu seçtiği öne sürülüyor.

54. Eurovision Şarkı Yarışması için Hepsi Grubu'yla görüşen TRT'nin, kızlardan olumlu yanıt aldığı öğrenildi... Özellikle gençlerin büyük ilgi gösterdiği grubun 4 üyesi, şarkıları kadar sahne şovlarıyla da dikkat çekiyor. TRT'nin Cemre, Eren, Yasemin ve Gülçin'den oluşan Hepsi Grubu'ndan çok şey beklediği iddia ediliyor.







 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol